29 Mayıs 2012 Salı

KARTONDAN ÇERÇEVE



Son derece basit malzemeler kullanarak, dışarıda fiyatı en az 30-40 TL ye satılan ahşap çerçevelerin aynısını siz de evinizde yapabilirsiniz. Nasıl mı? İşte şöyle...

1. Çerçeve yapacağımız resmin üzerine 2 cm lik beyaz çerçeve kesin.


2. Resmi çerçevenin içine yapıştırın.

3. Üzerine şeffaf dosyanın kapağından cam yapınız.




4. Resmi bir kartonun üzerine yerleştirip her yönünden 8 cm işaretleyerek kesiniz.
5. O 8 cm lik kısımların  üzerine 2 şer cm arayla çizgiler çiziniz. Bunlar kat yerlerimiz olacak.





6. Çizgilerin üst üste geldiği yerleri kesip atın.
7. Yine 2 cm olmak üzere resimdeki gibi girintili bir şekilde kesin, bu kısımda çerçevenin iç köşelerini oluşturacak.







8. Bu 2 cmlik kısımları yapışkanlı pvc ile kaplayın. (Ortalam metresi 1 tl ye hemen her kitapçıda bulabilirsiniz.)


9. Şimdi bu 2 cm lik kısımları içe doğru kıvırın ve yapıştırın.



İşte bu kadar. Ahşap görünümlü kartondan çerçeveniz hazır, paranızda cebinizde kaldı :)))







24 Mayıs 2012 Perşembe

Konserve kutusundan kalemlik

Atılmaya hazır bir konserve kutusu, nasıl dekoratif bir kutuya dönüştürülür. İşte böyle :)

Konserve kutusunun içini ve dışını beyaza boyadım, üzerine de eski fotoğraf filmlerini yapıştırdım. Sonuç bu...

Kartondan çerçeve

3 Boyutlu Marilyn Monroe resmine kendim çerçeve yaptım.
3 cm kalınlığındaki straforu resim büyüklüğünde kestim ve resmi straforun üzerine yapıştırdım.

Kenarlarına da siyah fon kartonuyla çerçeve yaptım.

  Çerçeve görünümlü fon kartonunun içine mukavva koydum ki; orijinali gibi derinlik versin...... Görünüş olarak orijinal


tahta çerçevelerden farkı olmadığını söyleyebilirim...










12 Mayıs 2012 Cumartesi

KİTAP ŞEKLİNDE SAAT YAPIMI...



* Sert mukavvadan kitap şeklinde 3 boy mukavva kestim, üzerlerini önceden yazıcıdan sayı ve yazı bastırdığım 3 ayrı renk fon kartonu ile kapladım. Yazıcıdan kitap sayfası şeklinde çıktı alıp kitap şekline getirdiğim mukavvaların üst kısmına  yapıştırdım. Ortasına saat mekanizmasını yerleştirdim ve sonuçta ortaya bu dekoratif saat çıktı... 





 









2012'de Seyrettiğim Filmler Hakkında !...




Can Dostum
14 Mayıs 2012, 15:28
Sanırsam filmin ilk sahnesinden dolayı orijinal adını "dokunulmazlar" olarak belirlemişler...Film Fransa'da tüm zamanların en çok seyredilen Fransız filmi ünvanına sahip, yine zannımca son zamanlarda meydana gelen ırkçlık olaylarından dolayı ki halk bu filmi sahiplenmiş. Güzel bir film ama böyle rekorlar kıracak ve abartacak kadar bir şey göremedim açıkcası. Belki de gerçek hayat hikayesinden uyarlama olduğu için etkileyici gelmiş olabilir insanlara...Çok yüksek beklentiyle seyretmediğiniz taktirde hoşlanacağınız bir film. 10/6
Ruh Eşim
14 Mayıs 2012, 15:04
Öncelikle bu filmi seyrettikten sonra söylenebilecek iki şey var 1- Bu ne kardeşim hiç bir şey anlamadım? yada 2-Bu ne yaa, son zamanlarda seyrettiğim en iyi film...Bunun sebebine gelince. 2 saatlik film boyunca iki ayrı ailenin 1969 ve 2011 yılında yaşadıklarını seyrediyoruz ve birbirinden bağımsız gibi görünen bu iki hayatı yönetmen nasıl bağdaştıracak derken son 20 dakika kala düğüm çözülüyor. İşte bu "düğüm" kimilerine göre mistik kimilerine göre saçma olarak nitelendirlebilir. Ben ikinci görüşü savunanlardanım :)) Oyunculuklar zaten süper, özellikle down sendromlu çocukların performansı ve tabiki filme ismini veren "Cafe de Flore" şarkısının güzelliği... Hiç sıkılmadan seyredeceğiniz ve anladığınız taktirde de çok beğeneceğiniz bir film olacağından şüphem yok...10/8
Kaos Teorisi
12 Mayıs 2012, 11:53
...Bu filmi seyrettikten sonra sözkonusu senaryoda yer alan "beklenmeyen gelişmeyi" daha önce bir yerlerde okuduğumu farkettim. Kısa bir araştırmadan sonra; 2007 de çevrien filmeki bu mevzunun, Hürriyet yazarı Şükrü Kızılot'un 2 Ekim 2005 tarihli köşe yazısındakiyle neredeyse birebir aynı olduğunu gördüm...Genelde ülkemizde çevrilen bazı filmlerin konusu için özgün olmadığı, yabancı filmlerden "esinlenildiği" söylenir. Anlaşılan bu kez Hollywood bizden esinlenmiş :)))
Kaos Teorisi
12 Mayıs 2012, 11:27
..Tam olarak komedi değil, tam olarak dram da sayılmaz; her ikisinden de çok az var...Sürpriz gelişmelerin olduğu ama maalesef senaryo, hikayenin gelişimi ve sonuyla beklentilerimin altında kalan vasat bir film...10/5
Doğaüstü Doğaüstü Hakkında10 Mayıs 2012, 20:47
Öncelikle filmin büyük çoğunluğu el kamerası ile çekilmişti, kameranın sürekli sallanması beni oldukca rahatsız etti; sahnelerde de hiç müzik kullanılmaması, filmi yavan hale getirmiş. Bunların dışında senaryo, kurgu ve oyuculuk olarak orta karar bir yapım...10/5
İyi Olan Kazansın
10 Mayıs 2012, 20:42
Keşke ülkemizde gösterime girerken orijinal ismi olan "Bu savaş demektir" olarak vizyona girseydi, daha cuk oturmuş olurdu....Bunun dışında gerek senaryo ve diolaglar gerekse oyunculuk olarak son zamanlarda en beğendiğim romantik-komedi filmi...10/8
Aşk Yemini
10 Mayıs 2012, 11:29
Filmin romantik değilde dram yanı daha ağır basıyor ve biraz ağır ilerliyor...Benzer konuya sahip daha güzel örnekleri var...10/5
Kurtuluş Son Durak
10 Mayıs 2012, 11:24
Oyunculuklar 10 numara; senaryo, kurgu ve esprilere ise puanım 5....
Duygudan da Öte Duygudan da Öte Hakkında
Müslüman bir Pakistanlı ile Katolik bir İrlandalı'nın aşkları için ailelerine ve topluma karşı verdikleri mücadele... Film açıkca "Bir insanın mensubu olduğu din; istediği aşkı yaşamasına engel midir?" sorusuna vurgu yapıyor ve dinin aslında nasıl da insanın hayatını istemediği bir şekilde yönlendirdiğinin altını çiziyor... Sıkılmadan izlediğim bir film oldu. 10:/6,5

Gri Kurt Gri Kurt Hakkında08 Mayıs 2012, 20:16
..Aslında seyirciyi içine alabilecek ve her türlü heyecanı yaşatacak bir konuya sahip iken maalesef bunu başaramayan bir yapım. Uçağın düşmesi, hayatta kalma mücadelesi ve kurtlarla ölüm kalım savaşı hakkında sayısız heyecanlı sahneler olabilirdi ama maalesef yok.. Bazı sahnelerde de kurtların animasyon olduğu çok belli. Bu film bana geçen sene seyrettiğim Essential killing (ölümüne kaçış) de ki hayalkırıklığını yaşattı. 10/5
Nar
04 Mayıs 2012, 19:17
Yıllarca zengin evlerine temizliğe giden, aynı zamanda hem yatalak kocasına bakan, hem de tek çocuğunu gözünden sakınarak büyütmeye çalışan; ama çekecekleri bunlarla bitmeyerek aklını yitiren kızının acısını da sırtlayan Asuman; yaşadıkları ağır gelince, önce karanlıklara karışır ardından da gaipten sesler duymaya başlar. Bunun neticesinde de sosyetede tanınan ve aranan bir falcı haline gelir. Başına gelen bunca felaketten sonra kendi deyimiyle "Allah Baba'nın kendisini terkettiğine" inanır ve yaşadığı en son talihsiz olay neticesinde kendi adaletini kendi sağlamak amaçlı bir eylemde bulunur. Bu eyleminde herhangi bir intikam ya da kin gütme duygusu olmayan Asuman’ın tek amacı kendi adaletini kendi sağlayabilmektir. Bir çok arkadaş filmin sonun anlamamış ama bence filmin sonucunda öğrenmemiz gereken bence şu: Filmin sonunda yakınlarımıza duyduğumuz koşulsuz güven, sevdiklerimizle bizi bir arada tutan kör inançlarımız ve adalet anlayışımız nar taneleri gibi dağılıyor. Bu filmden sonra ne kendimizden emin olabiliriz, ne sevdiklerimiz hakkında "O, asla böyle bir şey yapmaz" diyebiliriz
Sümela 'nın Şifresi Temel
04 Mayıs 2012, 18:17
Hemen her dakika küfürün olduğu, hiç güldürmeyen hatta tebessüm bile ettirmeyen, böylesi zayıf bir senaryoda çok ünlü ve başarılı oyuncuların kendilerine bu projede yazık ettğine inandığım başarısız ve gereksiz bir film. 10/3
Like Dandelion Dust
02 Mayıs 2012, 11:45
Alkol problemi olan Rip, karısı Wendy'e sürekli şiddet uyguladığı için tutuklanır. 7 yıl sonra hapisten çıktığında eşi Wendy, o tutuklandıktan sonra hamile olduğunu öğrendiğini, ona söylemeden doğum yaptığını ve doğan çocuklarını tek başına bakamayacağını düşündüğünden zengin bir aileye evlatlık verdiğini söyler. Kendi rızası olmadan böyle bir şey yapıldığını öğrenen Rip, çocuğu Joey'i geri almaya, 6 yıldır ona anne
Lütfen Beni Öldürme
01 Mayıs 2012, 20:07
oldukça ilgi çekici bir şekilde başlayan fakat ilerledikçe kendini tekrarlamaya başlayan, sonlara doğru toparlayıp güzel bir şekilde sona eren orta karar bir film. 10/6


Entelköy Efeköy'e Karşı Entelköy Efeköy'e Karşı Hakkında
01 Mayıs 2012, 20:04
Konu, kurgu, oyunculuklar ve tabi ki verdiği anlamlı mesajlar bakımından dört dörtlük bir yapım. Bravo Yüksel Aksu.. Anlatmak istediğini herkesin anlayabileceği ve düşünmeye sevkedecek bir şekilde anlatmış, aşırıya kaçmadan, parmağını sallar gibi ders vermeye çalışmadan... Ahh e keşke bir de aşırıya kaçan o küfürler olmasaydı... 10/8
Berlin Kaplanı
01 Mayıs 2012, 19:59
Seyrettikten sonra "herkesin üzerinde hak iddia ettiği film bu muymuş?" dedirten yapım... Komedi değil dram kategorisinde değerlendirilmeli, oyuncu performansları süper ama konu ve bir seyirlik olarak oldukça vasat. 10/5
Celal Tan Ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi
27 Nisan 2012, 10:39
* Onur Ünlü'nün takık olduğu ölüm ve yaşam ile ilgili bir film...Oyunculuklara diyecek hiç bir şey yok ama senaryo maalesef kötü...Bir komedi filmi seyredeceğini zannedenler büyük bir hayalkırıklığına uğrar...Zaman kaybı olarak nitelendiriyorum. 10/3
My Name is Khan
23 Nisan 2012, 11:42
11 Eylülden sonra tüm Müslümanları potansiyel terorist olarak gören Amerikan hükümeti ve Amerikan vatandaşlarına bunun aksini ispat etmek için tek başına mücadele eden Asperger Sendromlu müslüman Rızvan Khan'ın duygu dolu hikayesi... Film; hem hıristiyanların hem müslümanlara eşit mesafede durmuş; kimseyi kötülememiş kimseyi kayırmamış; olayları her iki tarafın psikolojk durumunu anlamamazı sağlayacak şekilde beyazperdeye yansıtmış.. Eleştirebileceğim tek yanı ikibuçuk saatlik uzun süresi...10/8
Panic Button
16 Nisan 2012, 10:28
Film ana temasında tüm internet kullanıcılarına bir uyarıda bulunuyor: "Hepimiz kullanıcı adlarımızın, simgelerimizin arkasına saklanırız. Ama web'de gittiğiniz, gördüğünüz, aradığınız, yaptığınız ve dediğiniz her şey saklanır. Herhangi bir bilgi kırıntısı onu arayanlara açıktır. " Film, bu görüş üzerine kurulmuş ve tandığımıza inandığımız insanların webdeki etkinliklerine baktığımızda aslında çok farklı kişilikler olduğunun altını çiziyor. Bu bakıman ilgi çekici olan film, güzel başlayıp ilginç bir şekilde ilerliyor ama sonlarına doğru bu ilgi ve beklenti hayalkırıklığıyla sonlanıyor. 10/5

Seni O Kadar Çok Sevdim ki...
13 Nisan 2012, 12:55
Ben; aşağıdaki yorumlarda yazdığı gibi filmin ağır aktığı kanaatinde değilim. Aksine yaklaşık 2 saat nasıl geçti anlamadım. Hikaye ve oyunculuk müthiş, ve olayın çözüldüğü an zaten bambaşka....Drama seven herkese tavsiyedir. 10/8
Cennet Yolcuları
13 Nisan 2012, 12:50
Bod Dylan'ın "Knock in on Heavens Door" şarkısından adını alan film vakit geçirmek için ideal...Filmdeki diğer şarkılarda çok özenle seçilmiş... Bucket List filminin bir nevi komedi-macera versiyonu. 10/7
Fatih Pelle
10 Nisan 2012, 12:58
Büyük hayallerle; yaşadıkları İsveç'ten Danimarka'ya göç eden, eşini henüz kaybetmiş yaklaşık 60 yaşlarında bir adam ve 6 yaşındaki oğlunun hayat mücadelesi...Çok iyi başlayan fakat ilk bir saatten sonra sıkmaya başlayan ikibuçuk saatlik bir film. Daha kısa olsaydı daha çarpıcı olacaktı diye düşünüyorum.10/5
Annemin Ülkesinin Şarkıları
10 Nisan 2012, 12:47
Film, Saddam yönetimindeki Irak halkının bu dönemde yaşadığı zorlukları anlatıyor. Biraz yürek burkan bir film bu manada. Ama genele baktığımızda hikaye, sürükeyicilik ve kurgu anlamında bence çok zayıf. 10/5


Dayanılmaz Zulüm
07 Nisan 2012, 12:09
Bu film için söyleyebileceğim tek bir şey var...sürpriz sürpriz içinde :))) 10/7
Yumurcak
07 Nisan 2012, 12:07
Bu nasıl bir filmdir ki; üzerinden 90 yıl geçmesine, sessiz ve siyah beyaz olmasına rağmen hala insanı bu kadar etkiler...Mutlaka seyredin. 10/9
Düşme Noktası
07 Nisan 2012, 12:04
çok sıradan ve basit bir aksiyon. 10/4
Barfuss
07 Nisan 2012, 12:19
ailesi zengin olmasına rağmen onlardan ayrı durmayı tercih eden, bu sebeple bir akıl hastanesinde temizlikcilik yaparken tanıştığı akıl hastası kıza aşık olan bir adamın macerası....Merkezindeki konu güzel ama işlenişini beğenmedim. 10/5
Frailty
07 Nisan 2012, 11:43
Son derece etkileyici ve kurgusuyla izleyiciyi tatmin eden bir gerilim-gizem filmi. 10/7

Çifte Soygun
07 Nisan 2012, 11:42
oldukça eğlenceli bir o kadar da sürprixli bir film. 10/7
Şehit
07 Nisan 2012, 11:00
Yavuz Bingöl'ün de rol alacağı filmi merakla bekliyoruz.
Güneşin Karanlığında
05 Nisan 2012, 21:47
Filmin ilk yarısı "az sonra ne olacak acaba" diye merak ederken bir süre sonra avukatın bundan sonra takınacağı tavrı tahmin edebiliyorsunuz ve buda filme olan ilginizi düşürüyor. Yine de oyunculuğu üst düzeyde olan genel anlamda ise vasatın biraz üzeri bir film. 10/6
Diğerleri
05 Nisan 2012, 21:41
Hayaletli filmleri sevenler için ideal. 10:/7
Retreat
05 Nisan 2012, 21:40
Demek ki neymiş; bir filmin güzel olması için illa ki çok ünlü oyunculara ve dev bir bütçeye ihtiyaç yokmuş.. 3 kişini oynadığı müthiş bir gerilim Retreat...Hiç bi şey vaadetmiyor ama çok şey veriyor.. Tavsiyedir. 10/8

Savaş Günahları Savaş Günahları Hakkında
02 Nisan 2012, 12:27
Başrolde Nastassja Kinski var diyor ama filmin en başında 2 dk ya gözüküyor ya gözükmüyor... Ayrıca en başta Müslümanları kötülerken sonra da Sırpları kötülüyor. Bu durumda en iyi kim, tabi ki başroldeki Amerikalı. Sırf bu riyakarlık bile filmi seyretmemek için yeterli sebep...10/4
Verses Of Love
02 Nisan 2012, 12:36
... Yer yer islami öğelerin öne çıktığı ve İslamiyet'in güzel yanlarının vurgulandığı değişik bir islami aşk hikayesi...10/7
Kan ve Aşk
31 Mart 2012, 16:27
Az önce seyrettiğim film hakkında ilk söyleyeceğim şey; Bosna savaşında yaşanan her şey bu filmde mevcut olduğu.... Başta tecavüzler, sniperlar, Müslüman halkın çaresizliği, toplu mezarlar, tüm dünyanın olaylara sessiz kalışı, BM'nin acizliği; bu bakımdan seyre değer... Bunun dışında filmi tam anlamıyla ele alırsak hızlı başlayan gittikçe ağırlaşan bir film. Akışda da 3-5 yerde kopma vardı, yani bir yerden bir yere geçti, nasıl geçti anlaşılamıyor. Bir de gereğinden fazla cinsellik mevcut...Sonuç olarak Angelina Jolie'nin bir Amerikan vatandaşı olarak kendi ülkesi adına bir nevi öz eleştirisi ve günah çıkarması gibi algıladım filmi. 10/6
Yasak Bölge (I)
31 Mart 2012, 13:47
Bu tip filmlerde en önemli şey tarafsız olup yorumu seyirciye bırakmaktır, bu filmde de bunda oldukça başarılı olunmuş. Ne Müslümanlar'ın tarafı tutulmuş ne Sırpların ne de Arnavutların. Film, bu kaynayan ateşin ortasına düşen bir gup Barış Gücü!!! askerinin hikayesini anlatıyor. Her yönüyle oldukça başarılı. 10/8
Johnny English
30 Mart 2012, 12:48
Klasik Mr. Bean filmlerinden bir tık yukarıda ve fazla sulu değil, oldukça komik. 10/6

Bir Tutam Cennet Bir Tutam Cennet Hakkında30 Mart 2012, 12:31
Filmi kurtaran tek şey; Kate Hudson'ın aşırı pozitif Marley karakterindeki başarısı. Onun dışında oldukça vasta bir film. 10/5
Şansa Bak
30 Mart 2012, 12:04
...Adam, rahatsızlığından dolayı doktora gittiğinde kanser olduğunu öğrenir. Doktora ona kemoterapi önerir. Adam kepoterapi sonucunda hayatta kalma şansının ne olduğunu sorduğunda doktordan "fifty fifty" cevabını alır ve bu da filmin ismi olur. Fakat hangi akla hizmet böylesine anlamlı bir isim "Şansa bak" olarak değiştirilmiş, anlayabilmiş değilim !!!
Şüphe (IV)
29 Mart 2012, 17:22
Her şeyi dozunda olan bir gençlik ve gerilim filmi. Tavsiyedir....10/8
Erkeksiz Kadınlar
29 Mart 2012, 17:05
50'li yıllardaki İran'ın siyasi durumunu ve halk yaşayışını 4 kadının gözünden anlatan bir film. Oldukca sıkıcı..10/4
Saklambaç
28 Mart 2012, 22:12
Sonu asla tahmin edilemeyen müthiş bir psikolojik-gerilim. 10/7
Donmuş Irmak
28 Mart 2012, 22:10
Tek hayali; babalarının bırakıp gittiği iki oğluna vaadetiği prefabrik evi olmak olan bir annenin; bu sözünü yerine getirebilmek için neleri göze alabileceğini gösteren çok güzel bir fim. 10/8
Ejderha Dövmeli Kız: Millennium Üçlemesi 1
28 Mart 2012, 22:23
Değişik hikayesi ve başaılı kurgusuyla bence çok başarılı bir film. 10/8
Ejderha Dövmeli Kız: Millennium Üçlemesi 1
28 Mart 2012, 22:19
...keşke sen de biraz araştırma yapsaydın DarKKnightRises...Çünkü film Alman değil İsveç yapımı.....
Candy
27 Mart 2012, 13:14
Uyuşturucu batağına saplanmış, önce sevgili sonra karı koca olan iki gencin hayatlarının nasıl kabusa dönüştüğünü gösteren çok etkileyici ve ibretlik bir film... Başroldeki Heath Ledger'ın, bu filmden sadece iki yıl sonra, 28 yaşında aşrı doz ilaçtan ölmesi de oldukça manidar...10/8
Merkez İstasyonu
27 Mart 2012, 13:00
istasyonda okuma yazma bilmeyen insanlar için para kaşılığı mektup yazan ama onları kafasına göre bazıları postalayan bazılarını iste postalamayan emekli bir öğretmenin, istasyon önünde gerçekleşen bir kaza sonucu annesini kaybeden küçük bir çocuğu babasına ulaştırma macerası..Oldukça sade ama bir o kadar da beklenmeyen gelişmeleriyle etkileyici bir hikaye ...10 /8



Çılgın, Aptal Aşk
25 Mart 2012, 16:30
1-2 sahnesi hariç o kadar da komik olmayan vasat bir film. 10/5
Şansa Bak
25 Mart 2012, 14:14
Ajitasyon yapmadan dozunda bir duygusallığın ve sululuk yapmadan dozunda bir komedinin içiçe geçtiği; her zaman yaşanabilecek hayatın içerisinden gerçek bir hikayenin başarılı bir şekilde beyazperdeye aktarılmış hali... 10/8
Cadillac Records
25 Mart 2012, 11:24
Konusu, gerçekleri anlatmaktaki başarısı, müzikleri ve özellikle Beyonce'nin performansıyla 10/10
Serbest Bölge
23 Mart 2012, 14:52
Herkesin beğeneceği bir film değil, ben de beğenmedim. Yönetmen bir hikâye anlattığını ve bunun bir tempoya sahip olması gerektiğini unutmuş. Ama bu ve benzeri yönetmenlerin temel bir kusuru var. Entel takılayım derken, sinemanın baştan beri popüler bir kitle sanatı ve iletişim aracı olduğunu tümüyle göz ardı etmek.Bu filmde de bunu kolaylıkla görüyorsunuz. Natalie Portman için 10/5
Napola (Çöküşten Önce)
23 Mart 2012, 15:00
Çok özel bir Nazi okulunda geçen olayların üstünkörü anlatıldığı, bu sebeple beklentilerin altında kalan bir film...10/5
Eichmann
23 Mart 2012, 14:42
İki milyon insanın ölümünden sorumlu tutulan biri eğer gerçekten böyle sorgulandıysa çok yazık; yok böyle sorgulanmayıpta beyazperdeye böyle aktarıldıysa daha yazık.... Beklentilerin çok atında bir film. 10/5
Anne Frank\'ın Güncesi
22 Mart 2012, 18:55
...Filmin sonunda Anne Frank'in Günlüğü adlı kitabın dünyada İncil'den sonra en çok okunan kitap olduğu belirtiliyor...Doğrudur, çünkü gerçekten etkileyici bir hikaye... 3 saatlik bu acı ama gerçek mükemmel filmi mutlaka seyredin. 10/10
Suriyeli Gelin
21 Mart 2012, 13:35
Filisitin -Suriye arasındaki ilginç ilişkileri ve bürokrasiyi anlatan etkileyici bir yapım. 10/7,5
Man in The Chair
21 Mart 2012, 13:33
---"Amerika, sadece gençlere, güzellere ve "kazanan"lara değer verir! Evlat, Avrupa'da, Asya'da ve özellikle de Afrika'da yaşlı insanlara sonsuz bir saygı gösterilir ve genç insanlar arasında başlarının üstünde tutulurlar. Ne yazık ki burada öyle değil. Hayır. Tüketim toplumunda yaşıyoruz. Bozuldu mu, at gitsin.Yeni bir şey mi çıktı,eskisini unut gitsin.Köpeklerin artık büyüyüp tam bir baş belası olduysa terk et gitsin. Nasıl olsa biri öldürür. Evliliğin mi yürümedi,boşan gitsin ondan ayrıl, başka biriyle evlen. Hepsinden sıkıldın mı? Hepsini at gitsin." ... Hayata dair güzel saptamaların olduğu değişik ve etkileyici bir film 10/8
Ölümcül Sır
21 Mart 2012, 13:18
Satranç oynar gibi, sürekli birbirlerine karşı hamle yapan iki zeki insanın mücadelesi...Stephan King'in eserinden güzel bir uyarlama...10/7

Filmin başında da yazdığı gibi "bu bir suç flmi değil; yankesicilik yapan bir adamın psikolojisini anlatan bir film." Sistemi eleştirmek adına yankesicilik yapan bir adamın yalın bir hikayesi... 10/6
Kanlı Altın
19 Mart 2012, 17:35
---İran'da ki gerçek hayatı gözler önüne serdiği için İran hükümeti tarafından gösterimi yasaklanan ödüllü ve gerçek bir hikaye Crimson Gold.... Pizza dağıtıcısı olarak çalışan Hüseyin, nişanlısına altın almak için girdiği lüks bir mağazada, dış görünüşünden dolayı ilgi görmez hatta kibarca kovulur..Hüseyin bu duruma çok sinirlenir ve bu mağazadaki adamlardan intikam almaya karar verir.. ...Özellikle İran'daki sınıfsal farklılığın ve gelir adaletsizliğinin ne boyutlarda olduğunun altını kalın çizgilerle çizen, hayatın içinden bir hikaye 10/7
Beni Unutma(ı)
19 Mart 2012, 17:17
Konu olarak "Hatırlanacak Bir Anı / Nae Meorisokui Jiwoogae" filminden esinlenilmiş (!). Vasat...
Çok Gürültülü ve Çok Yakın
28 Şubat 2012, 10:24
Filmi az önce seyreden biri olarak öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Sinemaseverlerin uzun süredir seyredebilmek için can attığı bu yapım maalesef tam bir hayal kırıklığı... Zaten Tom Hank, Sandra Bullock ve John Goodman çok az rolleri var; filmde baştan sona tüm sahnelerde küçük oyuncu Thomas Horn var, ama kendisinin rolünün hakkını verdiğini belirtmekte fayda var... Filmde 11 eylül saldırılarında babasını kaybeden Oscar'ın, babasının eşyaları arasında bir anahtar bulması ve bu anahtarın ait olduğu kilidi arama mecarası konu ediliyor ve maalesef bu arayışın neticesi izleyiciyi tatmin edecek boyutta değil... Sıradan, ağır akan, vasat bir dram...10/4
Ali Zaoua: Prince Of The Streets
28 Şubat 2012, 10:05
--- Fas'ta sokaklarda yaşayan Ali, Kwita, Ömer ve Boubker; günlerini hırsızlık yaparak, dilenerek ve tiner koklayarak geçirmektedirler. Civardaki tüm sokak çocuklarının bağlı olduğu çete lideri Dib'den uzak durmaya çalışan bu 4 çocuğun, Dib'le girdikleri bir kavgada Ali ölür. Şimdi geri kalan 3 çocuğun tek bir amaçları vardır; "prens" dedikleri Ali'yi, şanına uygun bir törenle gömebilmek... Filmde sokak çocuklarının yaşadığı zorluklar ve hayat mücadeleleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne sürülüyor. Bol ödüllü bu film, dram sevenler için tavsiyedir. 10/7,3


Babamın Penguenleri
27 Şubat 2012, 10:59
Ailece izlenebilecek, sevgi dolu mesajlar veren bir film. 10/7
İçimizdeki Düşman
26 Şubat 2012, 19:33
Fransız hükümeti yönetimindeki Cezayir halkı, Tunus ve Fas'a özgürlük verilince kendileri için de özgürlük isterler ve FNL isimli bir örgüt kurarlar. Buna karşılık Fransa, Cezayir'e 500.00 asker yollar ve Fransız askerler ile FLN (Ulusal Kurtuluş Cephesi') arasında çatışmalar başlar... Olaylar her ne kadar bir Fransız askerinin gözünden de anlatılsa, filmde "Asiler" olarak ifade edilen FNL militanlarının da Fransız askerlerinin de -iyi ya da kötü- yaptığı herşey büyük bir objektiflikle anlatılıyor. Sırf bu bakımdan bile seyredeğer filmde bolca çatışma sahnesi de var. 10/7
Elle S\'appelait Sarah
26 Şubat 2012, 19:21
"Elle S'appelait Sarah (Sarah'ın Anahtarı) 1942 yılında Fransada'ki Yahudiler'in bir veledromda toplamasını ve sonrasında toplama kamplarına gönderilmesini anlatan hüzün dolu bir dram... Bu filmi beğenenler aynı konu merkezli "La Rafle" filmini de mutlaka seyretmeli...10/9
Ekspres Kasa
26 Şubat 2012, 18:54
Tamamen zaman kaybı, 10/4...


Kanıt
25 Şubat 2012, 10:40
Anthony Hopkins, Jake Gyllenhaal ve Gwyneth Paltrow gibi ünlü oyuncuların olduğunu görünce tereddütsüz seyretmeye başladım ama sonunu zor getirdim. Bu kadar sıkıcı bir film olamaz...Uyutma garantisi olan ender filmlerden. 10/4
Maria Full Of Grace
24 Şubat 2012, 11:31
17 yaşındaki Kolombiyalı Maria; beraber yaşadıkları evde annesi kızkardeşi ve onun küçük çocuğunun geçimini sağlayan tek kişidir. Çiçekçilik yaptığı işyerinden ayrılınca ailesi için para kazanabilmek amacıyla uyuşturucu kuryeleği yapmaya başlar... Film kurgu ama herkesin bildiği gibi bunlar gerçekte yaşanan şeyler. Film baştan sona ilgi çekici ve oldukca etkileyici...Bir de final yeterince sağlam olsaydı dört dörtlük bir film olacaktı....Yine de 10/8
Pellet
24 Şubat 2012, 11:09
--- Babası tarafından sürekli baskı altında tutulan ve şiddet gören bir çocuk, gerçek aile sevgisinin ne demek olduğunu ancak yeni tanıştığı arkadaşının ailesini görünce anlar... Güzel ve ders verici nitelikte bir film.10/7
In Tranzit
23 Şubat 2012, 17:12
Rus kadın askerlerinin yönetimindeki kampa, Alman askerler esir olarak getirilir...Önceleri Almanlara insanlık dışı muamelerlerde bulunan Rus kadın askerler, zaman geçtikçe esirlerle bayağı yakın (!) ilişki yaşamaya başlarlar... Gereksiz, heyecansız, zaman kaybı bir yapım. 10/4
The Tuskegee Airmen(tv)
23 Şubat 2012, 12:12
2.dünya savaşı sırasında Amerika... Hala siyah-beyaz mücadelesi var, zenci pilotlar orduya katılıyor ama pilotluk okulundan mezun olmamaları tüm komutanlar ellerinden geleni yapıyorlar. Mezun olanları da çok istedikleri halde savaşa değil daha pasif görevlere atıyorlar, devletin üst kademesi de bu politikayı destekliyor ama siyahi pilotların tesadüfen karşılarına çıkan bir olayda göstediği başarı, onlara karşı olan önyargıyı birden değiştiriyor.... Çok tatsız tussuz, sıradan, heyecanı, aksiyonu olmayan vasat altı bir film...Sıkılma garantisi var. 10/4
Takip
25 Şubat 2012, 10:43
Alejandro Gonzalez Inarritu tarzı bir kurgusu, "Binjip" e benzer bir konusu var. Finali hayli şaşırtıcı, siyah beyaz çekilmiş olmasına rağmen hiç rahatsız etmiyor. 10/7

Yağmurdan Önce
21 Şubat 2012, 18:38
Gereksiz sahne ve dialogların çok fazla olduğu, sık sık birleşmiş milletlerin acizliğinden bahseden bir savaş-dram filmi. Ben açıkcası beğenmedim, bir an önce bitsin istedim çünkü ağır giden hikayeye 2 saat boyunca tahammül etmekte biraz zorlandım... Tavsiye edilecek bir film değil. 10/3
Bullhead
21 Şubat 2012, 18:30
Belçika'da ki sığır yetiştiriciliği ve perde arkasında yaşanan olaylar; çocukken başına gelen bir olaydan dolayı hayatta hiç bir şeyden zevk alamayan sığır yetiştiricisi bir genç ve işlenen bir cinayet... Bu haliyle enteresan bir senaryo gibi gözükmesine rağmen, izleyicilere seyirlik bir şey vaadetmediğini belirtmek isterim... Her ne kadar Belçika'nın Oscar adayı da olsa, çoğunluğun beğenesini kazanamayacak bi film olduğu kanaatindeyim. Bence filmin tek artısı Jacky Vanmarsenille rolünü oynayan Matthias Schoenaerts'ın performansı. Onun dışında oldukca sıkıcı ve izleyenlere fazla bir şey vaadetmiyor. 10/5
Daylight Robbery
21 Şubat 2012, 11:00
güzel planlanmış ve ilerledikçe ilginç ve beklenmedik gelişmelere sahne olan bir soygun filmi seyretmek isteyen herkese tavsiye ederim. 10/7
Colditz
21 Şubat 2012, 10:59
Ana tema olarak Pearl Harbour'a benzeyen bir film...Onda, savaşta öldüğü için en yakın arkadaşının sevgilisiyle birlikte olan bir asker vardı, bunda da en yakın arkadaşının sevgilisine aşık olduğu içn onun öldüğünü söyleyen bir asker var. Savaş sahneleri olmayan, hemen hepsi hapishanede geçen orta düzey bir tv filmi. 10/6
Nerdesin Be Birader?
21 Şubat 2012, 10:54
Coen kardeşlerin bu projesi ben de tam bir hayal kırıklığı yarattı, beklentim daha yükskti çünkü...Ayrıca türüne komedi demek de diğer komedi filmlerine haksızlık olur...Filmin tek artısı, George Clooney'nin performansı...10/5

20 Şubat 2012, 20:41
"Taraf olmayan bertaraf olur" sözünü anımsatan bir film.. El Salvador'da iç savaş sırasında yaşadığı köy gerillalarla askerler arasında kalan 11 yaşındaki Chava'nın iki seçeneği vardır. Ya 12 yaşında zorla askere alınmayı bekleyecek ya da gerillalara katılacaktır... Anlatılan hikaye gerçek olup film de oldukça etkileyici. 10/8
Duane Hopwood
20 Şubat 2012, 20:27
Yukarıdaki özetin filmle alakası yok... Eşinden boşanan David, velayeti annesinde olan küçük kızını arabayla gezdiriken, alkollü olduğu için polise yakalanır, sonradan kefaletle serbest kalır. Eşi, David'in artık kızlarını hiç görmemesi için yeniden dava açar... Sıradan ve zamanı boşa harcatan bir film. 10/4
Felekten Bir Gece 2
19 Şubat 2012, 13:46
Bir kaç sahnesi hariç hiç komik değil. İlk film bundan kat kat daha iyidi, bu ikinci film biraz zorlama gibi olmuş. 10/5
S.w.a.t.: Fire Fight
18 Şubat 2012, 20:48
Çok ahım şahım bir film değil ama sıkılmadan izlenebilir...10/5
S.w.a.t Firefight  (ı)
18 Şubat 2012, 20:48
Çok ahım şahım bir film değil ama sıkılmadan izlenebilir...10/5
Kadersizlik
18 Şubat 2012, 20:31
Anlatılan hikaye güzel, fakat sahneler arası çok kopuk. Sanki 3-4 dk birbirinden bağımsız sahneler çekilmiş ve sonradan birleştirilmiş gibi, yani film akıp gitmiyor. Gereksiz olduğuna inandığım çok sahne ve dialog var, onları çıkartıp 1,5 saatlik bir dil yapılsaydı mükemmel olurdu. Yine de gerçek bir hikayeyi tüm gerçekleriyle anlttığı için seyredilmesi gerektiği kanaatindeyim.10/7
Maelström
18 Şubat 2012, 13:20
..spoiler içerir..... Gece karanlığında araba kullanırken karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaşlı bir adama çarpan Bibiane, paniğe kapılarak hiç durmadan yoluna devam eder. Ertesi gün gazetede çarptığı adamın öldüğünü öğrenip vicdan azabı çeken Bibiane, yaşlı adam hakkında bilgi toplamak amacıyla gittiği yerde öldürdüğü adamın oğluyla tanışır ve gelişen olaylar neticesinde ona aşık olur. Vicdan azabına dayanamayan Bibiane oğluna babasına çarpıp ölümne sebep olduğunu açıklar ve ondan kendisini öldürmesini söyler. Fakat oğlan aşık olduğu kadının bu isteğini yerine getriemez ve kalan hayatlarını beraberce geçirmeye karar verirler..Film biter... Ödüllü bir film olmasına rağmen burada bir çırpıda anlattığım olay, ağır, gereksiz ve cinsellik dolu sahnelerle beyazperdeye aktrılmış ve bu da filmi sıkıcı hale getiriyor. Kimseye tavsiye etmiyorum seyretmesi için ..10/3
Maelström (ı)
18 Şubat 2012, 13:17
..spoiler içerir..... Gece karanlığında araba kullanırken karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaşlı bir adama çarpan Bibiane, paniğe kapılarak hiç durmadan yoluna devam eder. Ertesi gün gazetede çarptığı adamın öldüğünü öğrenip vicdan azabı çeken Bibiane, yaşlı adam hakkında bilgi toplamak amacıyla gittiği yerde öldürdüğü adamın oğluyla tanışır ve gelişen olaylar neticesinde ona aşık olur. Vicdan azabına dayanamayan Bibiane oğluna babasına çarpıp ölümne sebep olduğunu açıklar ve ondan kendisini öldürmesini söyler. Fakat oğlan aşık olduğu kadının bu isteğini yerine getriemez ve kalan hayatlarını beraberce geçirmeye karar verirler..Film biter... Ödüllü bir film olmasına rağmen burada bir çırpıda anlattığım olay, ağır, gereksiz ve cinsellik dolu sahnelerle beyazperdeye aktrılmış ve bu da fikmi sıkıcı hale getiriyor. Kimseye tavsiye etmiyorum seyretmesi için ..10/3
Kırık Kanatlar
17 Şubat 2012, 11:20
Babaları öldükten sonra hayatla mücadelede zorlanan 4 çocuk ve onları bir arada tutmaya çalışan bir anne... Sıradan bir konunun, vasatında altında, sıkıcı bir şekilde beyazperdeye aktarılmış hali. 10/2
Vengo
17 Şubat 2012, 10:51
Film olarak sıradan ama müzikler 10 numara. Özellikle “Remedios Silva Pasa”’nın sesinden “Naci En Alamao” şarkısını dinlemek için bile seyredilir. O nasıl bir şarkı ve sestir ki en duygusuz insanı bile canevinden vurur, anlayabilmiş değilim. Film çevrildiğinde henüz 17 yaşında olan böylesine etkileyici bir sesin yalnızca bu fimdeki bir şarkıyı seslendirmesi ve hiç albüm çıkarmaması da hayli enteresan. Belki de bu sebeple Naci En Alamo şarkısını herkes, sonradan albümünde okuyan Yasmin Levy tarafından seslendirildiğini zannediyor. Film boyunca çalan müziklerde Neyin gitarla ve darbukayla mükemmel birleşimi, Flamenkoyla Arap müziğinin içiçe geçmesi özelliklere müzikseverlere tadına doyulmaz lezzetler sunuyor. Ayrıca geleneksel mevlevi sufi müziğinin ustası ve Ney enstrümanının en bilinen icracısı Kudsi Ergüner’i de filmde ney çalarken görmek extra bir mutluluk verdi bana... Filme puanım 5, müziklere 10...
16 Şubat 2012, 20:57
Annesi olmayan, Babası tarafından da yetimhaneye terkedilen ve aradığı ebeveyn ilgisini tesadüfen tanıştığı bir kadında bulan küçük bir çocuğun dramatik hikayesi... Kopartığı gürülteye değecek kadar iyi bir film olmadığı kanaatindeyim, seyrederken sıkıldım çünkü. 10/5
Black Bread
16 Şubat 2012, 20:29
Bol ödüllü bir film. belki de bundan dolayı beklentim yüksekti ama maalesef umduğumu bulamadım.ilk sahne çok çarpıcı, final her şeyin cevabını vermekle beraber bir o kadar da sade..Ama işte ilk sahne ile final arasında kalan kısım ki oda yaklaşık 1.5 saat; oldukça ağır giden, sıkıcı ve depresif bi havadaydı. 10/5
Aşkın Formülü Yok
16 Şubat 2012, 10:27
Tipik bir kuzey Avrupa filmi, soğuk... Konusunu okuyunca ilginç geliyor ama seyretmesi hayli sıkıcı. Tavsiye edebileceğim bir film değil. 10/4
Kevin Hakkında Konuşmalıyız
14 Şubat 2012, 19:23
Son derece depresif; oyunculuklarıyla ve kurgusuyla da bir o kadar kaliteli bir psikolojik film...10/8
Acımasız Tanrı
14 Şubat 2012, 19:14
Önce ufak iki not: "Tanrının Vahşeti" adlı tiyatro oyunu "Vahşet" adıyla filmleştirildi ve Türkiyede "Acımasız Tanrı " adıyla gösterime girdi.Sözkonusu filmde Roman Polanski'yi kapıyı açıp dışarıda neler olduğuna bakan meraklı komşu, oğlu Elvis'i ise kavga eden iki çocuktan biri olan Zchary olarak görüyoruz... Çocukları parkta kavga eden iki ailenin durumu konuşmak için biraraya gelerek; medeni bir şekilde konuşmaya başlayıp, ilerleyen zaman içerisinde herkesin gerçek yüzünün ve gerçek kişiliğinin ortaya çıktığı filmde müzik olmaması, tek planda geçmesi ve dialoglara dayalı olmasından dolayı, insanda tiyatro izliyor izlenimi yaratıyor. Zaman zaman gülümseten bir filmde olsa oyuncuların ve yönetmenin kalitesine bu film yakışmamış. 10/5


Ghetto Ghetto Hakkında
14 Şubat 2012, 18:29
Yahudilere yapılan Nazi zülmüne değişik bir perspektifden bakan, Litvanyadaki bir Ghetto'da sıkışıp kalan insanların çaresizliğini anlatan kaliteli bir savaş-dram filmi... Biraz Schindler'in Listesini anımsattı; bu filmde de Alman savaş üniformalarını tamir etmek için atölye kurarak, "burada çalışacak yahudiler lazım" deyip, mümkün olduğunca fazla Yahudinin hayatta kalmasını sağlamaya çalışan bir Yahudi Ghetto polisi var çünkü.. Komutan Kittel'in karizmasına, Yahudi kızı Hayyah'ın eşsiz müzikal ziyafetine ve vantrologun mükemmel performansına, tüm sinemaseverler şahit olmalı. 10/7
Jakob\'un Yalanları
14 Şubat 2012, 18:16
Nazilerin yaptığı insanlık dışı muameleleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne süren, insanın umudu olunca hayata nasıl bağlandığını, samimi ve yalın bir dille anlatan mükemmel bir film. 10/8
Bu Dünyada
13 Şubat 2012, 13:29
in this world, gerçek bir hayat hikayesinin etkileyici bir biçimde beyazperdeye aktarılmış hali...Filmin isminin bile neden "in this world" olduğunu anladığınız an tüylerinizin diken diken olmaması mümkün değil....Kıyıda köşede kalmış ama mutlaka seyredilmesi gereken bir film. 10/9
Limon Ağacı
13 Şubat 2012, 12:35
Atalarınızdan yadigar kalan ve hayatta sahip olduğunuz tek şey elinizden alınmaya kalkılsa; karşınızdaki kim olursa olsun hiç düşünmeden yine de mücadele eder miydiniz? Film yalın bir anlatımla bu sorunun cevabını veriyor izleyenlere. Aksiyon'dan, gelişmiş makinalı filmlerden sıkılıp, sakin bir liman arayanlara tavsiyedir. 10/8
Hugo
12 Şubat 2012, 20:14
istasyonda saat tamircisi olarak tek başına yaşayan küçük bir çocuğun yaşadığı macera..O kadar abartılacak bir film değil bence, görsel ve teknik olarak üst düzey bir film olabilir ama anlattığı hikaye, anlatış şekli, sizi seyrederken içine almasındaki başarı ve etkileyiciliği maalesef izleyiciyi tatmin edecek düzeyde değil diye düşünüyorum. 10/5

Leningrad Kuşatması
12 Şubat 2012, 16:53
Her şeyden önce kuşatma altındaki Leningrad'daki insanların hayatta kalma mücadelesinin görüp öğrenebilmek için herkes bu filmi mutlaka seyretmeli, etkilenmemek mümkün değil. Filmde savaş sahneleri yok denecek kadar az, en başında bir 5 dk.lık cephe sahnesi, kalanında bir kaç kez bombalama sahnesi var, çoğunlukta ise Leningrad'da ki insanların çaresizliği ve Almanlar'ın acımasızlığı gözler önüne seriliyor. 2.dünya savaşına farklı bir pencereden bakmak isteyenlerr tavsiyedir. 10/8
Sürücü
12 Şubat 2012, 16:47
Bence yönetmen, elindeki güzel senaryoyu yetenekli oyuncularla birleştirip mükemmel bir film yaratabilirdi ama maalesef bunu başaramamış.Film aksiyon değil bir kere, ana konusu sürücü olan ve soygunlarla ilgili olduğu bilinen filmin başında ve sonunda kısa 2 takip sahnesi var, onun dışındakiler hep dram. Oscar'a film olarak aday olmaması yerinde bir kararmış. 10/5
Albert Nobbs
11 Şubat 2012, 19:46
Bir hikaye son derece yalın bir anlatım diliyle ama seyirciyi etkileyecek şekilde nasıl beyazperdeye aktarılır? Cevabını ancak bu bu filmi seyrederek öğrenebilirsiniz...En iyi Kadın oyuncu oscar adayı olan tüm fimleri seyretmiş biri olarak, burun farkıyla Glenn Close, Merly Streep'i geçer diyorum. 10/8
Salgın
11 Şubat 2012, 13:03
Kolay kolay bir araya gelemeyecek böyle bir kadrodan böyle bir filmin çıkması son derece büyük bir hayal kırıklığı yarattı doğrusu...Filmden çıkartılacak sonuç. "Her zaman olduğu gibi; dünya bir tehditle karşı karşıyaysa, bu tehditi bertaraf edecek tek ülke yine Amerika'dır". 10/4
Hayat Ağacı
10 Şubat 2012, 14:24
Yönetmen Terrence Malick, bu filmin 6 saatlik versiyonunu çekmek için kollar sıvamış. Demekk ki insanlara yaşattığı 2,5 saatlik eziyet yönetmeni kesmemiş :))))
Hayat Ağacı
10 Şubat 2012, 14:23
Bu yapımı bir film olarak seyretmek isterseniz, sıkılacağınıza garanti veriyorum, konu ve anlatış tarzı olarak. Ama derseniz ki sinema görsel bir sanattır o zaman aradığınızdan daha fazlası var bu filmde. Ama ben genelde filmleri eğlenmek, hoşca vakit geçirmek için seyrettiğimden yaklaşık 2,5 saatimin heba olduğu kanaatindeyim, bu anlamda hiç ama hiç beğenmedim.10/4
Senden Bana Kalan
10 Şubat 2012, 11:39
Birbirinden kopuk bir hayat süren King ailesinin; anne Elizabeth ölümcül bir kaza geçirdikten sonra yeniden aile olma süreci gözler önüne seriliyor. Çok abartılacak bir yapım değil. Filmin belki de tek hoşuma giden yanı; sürekli çalan Hawaiye özgü müzikler oldu.10/5
Der Neunte Tag
09 Şubat 2012, 17:31
Nazilerin, Dachau Toplama kampında tutuklu bir rahibi tehdit ederek; yeni kilise politikalarına Luxsemburg Piskoposunun destek vermesi için ikna etme çabalarının anlatıldığı film gerçekten yaşanmış bir olay.. Filmin başkahramanı Rahip Henry Kremer'in anıları, önce kitap daha sonra da film haline getirilmiş. Film boyunca Dachau Toplama kampındaki insanların çaresizliği ve yaşadıkları eziyet gözler önüne seriliyor. Ödüllü ve imdb puanı 7 olan bu filmi neden kimse seyretmemiş, anlayabilmiş değilim. Dram ve savaş filmlerinden hoşlananlara şiddetle tavsiye ederim. 10/8
Utanç
09 Şubat 2012, 17:15
Bu sitenin iyice çivisi çıktı. Şu yukarıdaki film bilgilerine bakar mısınız! Akla gelmeyecek her türlü saçmalık girilmiş bilgi olarak. Buradan başka hiç bir film sitesinde böyle bir rezilliğe şahit olamazsınız...
11:14
06 Şubat 2012, 09:56
sondan başa doğru ilerleyen, birbirinden bağımsız gibi görünen 5 olayın aslında nasıl birbiri ile bağlantılı olduğunu görüyor ve en sonunda da ilginç bir sürprizle karşılaşıyoruz. Senaryo ve kurguyu çok beğendim. izlememiş olanlara gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim bir film.10/8

Kazanma Sanatı
06 Şubat 2012, 09:50
Aslında biraz da beysball hakkında bilgimiz olsaydı, belki daha çok sevebilirdik filmi ama yine de "inandığın yolda ilerlemelisin" ana mesajlı güzel bir yapım. Süresi biraz daha kısa olsaydı daha etkileyici olurdu kanaatindeyim. 10/7
Utanç
04 Şubat 2012, 18:23
benzemekle kalsa iyi..birebir saçma.
Cinayet şarkıları
04 Şubat 2012, 18:22
Maalesef hiç beğenmedim... Katilin kim olduğu zaten ilk andan itibaren belliydi... Geçmişini unutmaya çalışan ve hayatında yeni bir başlangıç yapmaya çalışan bir polisin yaşadığı psikolojik sorunlar anlatılmaya çalışılmış ama bu durumun beyazperdeye aktarımını hiç de başarılı bulmadım. Sıkıcı ve durağandı... 10/4
Ölümüne Kaçış
04 Şubat 2012, 10:48
Konusunu okuyunca insanda güzel bir filmle karşılaşacağı hissi uyandıran fakat seyredince hatal kırıklığı yaratan,neredeyse hiç dialog barındırmayan başarısız bir yapım. 10/4
Klopka
04 Şubat 2012, 10:33
Biraz "John Q", biraz "Cassandra's Dream" ve sonuçta çıkan "Klopka". Yine de az sonra ne olacağını merak ettirdiği için seyredilmesi gereken oldukça başarılı bir yapım.10/8

Temple Grandin
03 Şubat 2012, 15:00
Bir filmden beklenen her şey var bu yapımda...Gerçek bir hikayeden yola çıkılarak yapılmış ve insanın isterse hayatta her türlü zorluğu aşabileceği çok samimi ve akıcı bir dille anlatılıyor. 10/9
Pariste Gece Yarısı
03 Şubat 2012, 14:56
Yorum yapan hemen herkes "mutlaka seyredin" demiş ama film maalesef herkesin hoşlanacağı türden bir seyirlik değil, ben de çok beğenmedim... Müzik hariç... 10/5
Utanç
03 Şubat 2012, 14:44
Filmi bir kaç gün önce seyrettim ve maalesef hiç beğenmedim. Konusu kısaca şöyle; Dışarıdan bakınca iyi bir işi ve düzgün bir yaşantısı var gibi görünen Brandon; iş dışında kalan bütün zamanını hayat kadınlarıyla birlikte olarak, cinsel içerikli dergi okuyup video seyrederek geçirmektedir, yani hayatında sex den başka bir şey yoktur. Yalnız başına yaşadığı evine bir süreliğine kalmak üzere kız kardeşi Sisy gelir. Bir barda şarkıcılık yapan Sisy'i izlemeye giden Brandon'ın yanında patronu David'de vardır. O gece tanışan Sisy ve David birlikte olmaya başlarlar. David evli ve iki çocuklu olduğu için Brandon bu ilişkiyi bitirmesi için kızkardeşi Sisy'i zorlamaya başlar.... Görüldüğü gibi film hiç de orijinal ve değişik bir konuya sahip değil ve fazlasıyla cinsel içerikli görünütü mevcut. Benim merak ettiğim çok fazla bir hayran kitlesine sahip olduğunu bildiğim Carey Mulligan'ın bu saçma ve gereksiz filmde tüm vücudunu sergileyecek şekilde oynamayı nasıl kabul ettiği...Sinemada seyrederek paranızı, evde seyrederek zamanınızı boşa harcamayın. 10/1


Bir Ayrılık
01 Şubat 2012, 13:51
Çok güzel bir film, öncelikle hikayesi ve kurgusu müthiş,2 saatlik bir yapım olmasına rağmen hiç sıkmıyor, çünkü bir sonraki sahne ne olacak diye merakla bekliyorsunuz. Filmin yıl içinde gösterdiği performansa bakarak oscar'ı çok rahat alacağı kanaatindeyim. 10/9
Tanrının Unuttuğu Çocuk
01 Şubat 2012, 13:45
Dini motiflerin önde olduğu ve küçük çocuklara verilen din derslerinin onlarını psikolojilerini nasıl olumusuz etkilediğini gösteren vasat bir yapım. 10/6
Berlin\'de Bir Kadın
01 Şubat 2012, 13:43
2.dünya savaşı sırasında Berlin'i işgal eden Rusların, Alman kadınlarına nasıl sürekli tecavüz ettiklerini gösteren, Rus askerlerin bunu bir anlamda da intikam için yaptıklarını anlatmaya çalışan bir yapım... Alman kadınların günde 3-4 kez tecavüze uğramalarına rağmen bunları birbirlerine gülerek anlatmalarının ve "karnımız doyduktan sonra gerisi önemli değil" demelerinin; insan ahlak ve onuruna son derece ters geldiği kanaatindeyim... Film zaten aynı adlı kitaptan uyarlama ve kitap yayınlandığı tarih olan 1959 da da Almanya'da alman kadınlarını küçük düşürdüğü gerekçesiyle çok tepki çekmiş, bu tepkinin olacağı bilindiğinden yazarın ismi ise asla açıklanmamış ve hala da bilinmiyor..Film olarak da beğenmedim, oldukça sıkıcı..10 /5
Duyguların Rengi
01 Şubat 2012, 13:35
Biraz uzun olmasına rağmen sıkmayan güzel bir dram...Hem film hem kadın hem de yardımcı kadın dallarında oscara aday ve bahsekonu adayların performansları da haklarıyla oscar'a aday olduklarını gösteriyor. 10/8
27 Ocak 2012, 11:07
Film sessiz çekilmesine ve siyah beyaz olmasına rağmen seyrederken hiç rahatsız etmedi. Yönetmen, Sıradan bir konunun bile istendiği taktirde nasıl mükemmel bir yapım haline getirilebileceğini göstermiş bence herkese.....jEAN Dujardin'in tipi ve mimikleri mükemmeldi.Bu performensla oscarı hakediyor ama yedirmezler zannımca :)))
İçinde Yaşadığım Deri
26 Ocak 2012, 17:20
Akla hayale gelmeyecek bir intikam öyküsü, Almodavar'ın usta ellerinde müthiş bir filme dönüşmüş... Erotizm biraz fazla da olsa son derece değişik ve etkileyici bir yapım. 10/8
A Better Life
26 Ocak 2012, 11:07
Filmi dün seyrettim ve gerçekten mükemmel bir film...Konusu kısaca şöyle; Carlos, Amerika’ya kaçak yollarla girmiş, oturma izni alabilmek için tüm parasını ve kimlik belgelerini avukata kaptırmış bir göçmendir. Sabahın erken saatlerinde kalkıp gecenin bir yarısına kadar zenginlerin evinde bahçıvanlık yaparken tek amacı; annesiz büyüttüğü 14 yaşındaki oğlunun kendisi gibi sefalet içinde yaşamamasını sağlayacak bir gelecek inşa etmektir ve bu uğurda oğlundan tek bir isteği vardır, okuması. Oğlu Luis ise babasının bu çabalarını görmezden gelmekte; okulu asmakta, her türlü suça bulaşmış bir çete liderinin yeğeni ile gününü gün etmektedir. Oğlu için “daha iyi bir hayat” hayaliyle yaşayan Carlos, bu hayalini gerçekleştirmek için bir kamyonet almaya karar verir. Bu kamyonet gerçekten tüm hayallerinin gerçekleşmesini mi sağlayacak yoksa yaşanacak felaketlerin sebebi mi olacaktır... Film gerçekten son derece etkileyici...Başı,sonu belli; gereksiz tek bir sahne ve dialoğun olmadığı; seyredenlerin yüreğini burkan bir film...Özellikle son sahnede Carlos’un oğluyla yaptığı konuşma, izleyenleri derinden etkiliyor...Ayakları yere sağlam basan, adamakıllı düzgün bir film seyretmek isteyenlere tavsiyedir... Demian Bichir’in Carlos rolüyle bu yıl en iyi erkek oyuncu Oscar ödülüne aday olduğunu da dipnot olarak düşmekte fayda var. 10/9
Dünyalı
03 Ekim 2012, 10:57
Üniversitede başarılı bir tarih profesörü olan John, 10 yıldır görev yaptığı bu yerden sebepsiz olarak ayrılmaya karar verir. Eşyalarını toplarken onu yolcu etmeye diğer profesör arkadaşları gelir. Neden buradan ayrılmak istediğini John'a ısrarla sorunca John ilginç bir şey söyler. "14.000 yaşındayım ve 35 yaşında kaldım, hiç yaşlanmıyorum." Bunun üzerine geride bıraktığı bu yıllarını anlatmaya başlar. ...Odada bulunan diğer 4 profesör; Antropolojist, arkeolojist, Hristiyan din bilimci ve psikolog; bilgileriyle John'un yalanını ortaya çıkarmaya çalışırlar. John acaba doğru mu söylemektedir yoksa anlattıkları büyük bir şakanın parçası mıdır? ... ... ... Aslında konu ilginç; hatta tek mekanda geçmesine ve sırf dialoglara dayanmasına rağmen hiç sıkıcı değil aksine ilgi çekici. Ama ne zaman ki din konusuna girdi (-ki bence haddini aştı ve abartı derecesini kat kat yükseltti) o zaman dikkatimi biraz kaybetmeye başladım. Din konusuna girmeseydi çok iyiydi yani... Sonu ise güzel bitti. Değişik bir film seyretmek isteyenlere tavsiyedir. 10/7


Turn Me On, Dammit!
03 Ekim 2012, 10:41
Norveç'de Skoddeheimen adlı küçük bir kasabada yaşayan 15 yaşındaki Alma adlı kızın zihninde canlandırdığı cinsel fantazileri, film haline geririlmiş. Senaryo, konu... kısaca herşeyiyle gereksiz ve çöp tarzı bir film. 10/1


Gitme
02 Ekim 2012, 14:36
Zevkler ve renkler tartışılmaz; açıkcası ben beğenmedim. Yalnızca bu türden hoşlananlar için ilgi çekici olabilir; total için maalesef hoşlanılacak bir yapım değil. 10/4


Delhi Belly
02 Ekim 2012, 10:33
Aynı evde kalan bir gazeteci, bir fotoğrafcı ve bir reklamcı genç; tesadüfler eseri gerçekleşen olaylar neticesinde; kendilerini mafyayla karşı karşıya bulurlar....Bir kere diğer Bollywwod yapımlarından en önemli farkı;süresi...Yaklaşık 3 saat değil 1,5 saat sürüyor...Çünkü içerisinde bir sahne hariç dans yok:))) bir de en sonunda var...Çok fazla beklentiyle seyredilmemesi gereken, çerezlik bir film. 10/6

                           
The Good Doctor (ıı)
01 Ekim 2012, 19:39
ilk bir saati türü gereği biraz ağır olmasına rağmen, son yarım saatte hiç ama hiç beklenmedik gelişmelerin olduu ve enteresan bir şekilde sonlanan film. Orlando Bloom'un diğer filmlerine göre çok farklı bir görünüş ve karakterde yeraldığı mutlaka seyredilmesi gereken çok değişik bir dram/gerilim filmi...




The Magic of Belle Isle
03 Ekim 2012, 01:27
Morgan Freeman'ın güzel oyunculuğu ile yer aldığı, engelli bir yazarın hayatını anlatan; komediden ziyade dram türüne daha yakın olan film çok iyi olmasa da kendini izlettirmeyi başarıyor.


Baskın
30 Eylül 2012, 14:41
bir grup polis ve operasyon için girdikleri 15 katlı bir apartman. her sahnesi aksiyon dolu ve heyecanı hiç düşmeyen mükemmel bir aksiyon filmi. çoğu aksiyon filminde kullanılan özel efektlerin yanında bu filmde neredeyse sadece oyuncular ve onların performansları ön planda. izlerken kesinlikle iyi vakit geçireceğiniz dövüş sahnelerinin ön planda olduğu bir yapım.


Savaşın Çiçekleri
27 Eylül 2012, 01:02
GERÇEKTEN BAŞARILI bir film. film gerçek olaylardan uyarlanarak tarihe ve gerçeklere ışık tutmayı başarıyor. başlangıçtaki savaş ve çatışma sahneleri birçok savaş filmiyle yarışabilecek bir niteliğe sahip. ilerleyen bölümlerdeki dramın boyutu ve savaşın acımasızlığı da gerçekten başarılı bir şekilde anlatılmış. Christian Bale'in başarılı oyunculuğu ile baş rolünü üstlendiği film, savaşın insanlara neler yaptığını ve nasıl bir değişime uğrattığını güzel bir şekilde izleyiciyi sıkmadan anlatıyor. nitelikli bir yapım izlemek isteyenlerin mutlaka tercih etmesi ve izlemesi gereken harika bir film. İYİ SEYİRLER...


The Family Tree
27 Eylül 2012, 00:52
ne konusunda ne de oyunculuklarda elle tutulur güzel bir şeyi olmayan bir film.kesinlikle zaman kaybı diyebilirim.


Fields
27 Eylül 2012, 00:48
genç kızları hedef haline getirmiş bir seri katil ve onun peşindeki polislerin hikayesi anlatılıyor. filmi izlerken olası katili çok geçmeden tahmin edebiliyorsunuz ancak film benzer yapımlar arasında biraz daha öne çıkma özelliğine sahip. bunun en büyük nedeni de oyuncuların sergilemiş olduğu performansın güzel olması...
 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...